1 Mayıs Kutlamaları ve İşçisin Sen, İşçi Kal…

By on 02 Mayıs 2014

Dünyada ilk kez 1 Mayıs 1886 günü Amerika’da “fazla mesai” yi ve “ücretleri” protesto etmek amacıyla başlatılan genel grevle ortaya çıkmıştır. Ve zaman içinde işçi bayramı olarak kutlanması dünya geneline yayılmıştır. Ülkemizde ilk kez 1921 tarihinde “amele bayramı” olarak kutlanmış bir gündür 1 Mayıs.

Tüm dünyadaki proletaryanın hak ve menfaatlerini koruma ve dillendirme adına kutlanan bu bayram, bizde ise zaman içinde öfkenin, şiddetin, yakıp yıkmanın, kızıl bayrakların hegemonyasında gerçekleşen bir başkaldırının günü olarak algılanmıştır. 1980 darbe hükümeti tarafından süresiz yasaklanmış ve tatil olmaktan çıkarılmıştır. Sendikalar vasıtası ile günümüzde siyasallaştırılan gündür… Ve siyasallaştırıldıkça yürütmeye yönelik kin ve öfkenin sokaklara yansıması haline dönen bu müstesna güne yazık edilmektedir.

“Sağ duyulu” işçi sınıfını da temsil ettiğini söyleyen “sol duyulu” sendika liderleri ve siyasiler, hoyratlaştırdıkları 1 Mayıs’tan elini çekmeliler artık. Günü bayram gibi yaşamak var… Bizi bize, işçiyi işçiye bıraksalar ve görseler burjuvaya kin kusmadan, işverene atar yapmadan, sokaklara molotof atmadan, cam-çerçeve kırmadan halay da çekeriz, marş ta söyleriz. Tüm dünyada işçi sınıfının dayanışma ve birlik günü olarak algılanan bugünü bize “yak-yık-devir” pratiğinde zorlatanlar?! Kaybolun…

Bu satırların sahibinin de, bu sınıfın bir üyesi olduğunu hatırlatarak feveran ediyorum ki! Marks’a da, Engels’e de, Lenin’e de bulaştırmayın bizleri. Yeter…

Alnı, beyni, yüreği terli bizlerden, işçilerden çekin ellerinizi…

Takip edenler bilir, geçen sene 1 Mayıs’ta da aynı şeyleri yazmıştım, bu sene de aynı şeyleri yazıyorum, seneye de Allah ömür verirse zannımca yine aynı şeyi paylaşacağım.

Çünkü 1 Mayıs’ı, heva vü heveslerine alet edenlerin kafası aynı kafa ve değiştirmeye de niyetleri yok gibi!?

Israr ve inatla Taksim diyor başka bir şey demiyorlar. Oysa güzelim miting alanları var. Kazlıçeşme, Yenikapı gidip orada kutlayalım dediğimizde, ı ıhhh istemezük demekteler…

Neden mi?!

Zira orada yakılacak ATM, camları talan edilecek bankalar, kafeler yok… Yazılıp, boyanacak İETT otobüsleri de yok. Maksat bayram etmek değil ki?! Yakıp dökmek.

Bununla birlikte onlardaki bu ergonomik anarşistliği görmezden gelen içimizden bazıları; “Taksim açılmalı. Ak Parti 12 yılda gösterdiği demokratik yaklaşımı, vesayete hayır diyen tavrını burada da göstermeli” demekteler.

Onlara diyorum ki, zayiata kefil misiniz?! Yakılıp yıkılacak, talan edilecek, kullanılamaz hale getirilecek otobüsün, ATM’nin, indirilecek camın çerçevenin bedelini maaşlarınızdan taksitle kesilmesine razı mısınız?!

Ve hatta peşin ödeme düşünürseniz yüzde yirmiye varan iskontoda sağlayabiliriz sizlere!?

Tamam, kabulümüzdür derseniz, pekala Taksim kutlamalara açılsın.

Bizce de kabul.

Ki hatırlayalım; 2009 senesinde yasaklanan günü resmi tatil olarak kabul eden iktidar bir pas atmıştır, atılan bu pasa bencillik etmeden karşılık vermesi gereken bu Taksim dillendiricileridir.

Onlar 1 Mayıs’ı siyasal eylem şeklinde kutlamayı bırakıp bayram tadında kutlamaya başladıklarında belki iktidar bir pas daha atacaktır.

Fakat henüz attığı pasın karşılığını alamamıştır.

Ve ben anlayacağınız onlar kafalarını değiştirene dek, hep aynı yazıyı paylaşacağım 1 Mayıs için.

Çünkü skora baktığımda hala ; Atan 1 – Karşılayan 0

Kalınız sağlıcakla ve hasbıhal ile.

twitter.com/ @hgaDIR

About Hakan Alkan

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir