- Fenerium Ürünleri Ford Trucks Özel Tasarım F-MAX Araçları ile Türkiye Yollarına Çıkıyor
- Yeni eSprinter ile Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar’da Elektrikli Dönüşüm Başlıyor
- Hyundai’den Yenilikçi Bir Elektrikli SUV Mobilitesi: IONIQ 9
- Volkswagen’in Şehirli Elektriklisi ID.4 Satışa Sunuldu
- PEUGEOT, 7 Koltuklu SUV Modeli 5008 ve E-5008’i Türkiye’de Satışa Sundu
- İş Dünyasındaki Kadınların Başarılarına Yeni Bir Rol Model; “Didem Aras’ın Başarılarla Dolu Yolculuğu”
- BYD Türkiye, Altı Modelle Heyecan Verici Yeni Dönemini Başlatıyor
- Koçaslanlar, Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Sektörüne Güçlü Bir Giriş Yapıyor
- Otokar Pick-up Pazarına Foton Tunland İle Güçlü Bir Giriş Yapıyor
- IONIQ 5 N Türkiye’de
Facebook’da Prens Sandığınız Kurbağa
Bir kadın atasözü der ki: “Yakışıklı prensini bulana kadar bir sürü kurbağayı öpmek zorundasın”. Kadınların büyük bölümü artık prenslerini internetten özellikle de Facebook üzerinden bulmaya çalışıyorlar. Facebook’da tanışıyor, Facebook’da flört ediyor ve bir çeşit sanal aşk yaşıyorlar. Çünkü gerçek hayatta sosyalleşmek ekonomik olarak çok zorlaştı. Düşünsenize bir kadınsınız ve bir gece sosyalleşmek için arkadaşlarınızla şık bir kulüpte eğlenmeye gideceksiniz. Bunun kuaför parası var, topuklu ayakkabı giyeceğiniz için taksi parası var, gittiğiniz mekanda yediğinizin içtiğinizin parası var. Ve diyelim ki bütün bunları yaptınız ama yakışıklı prensiniz ile tanışacağınızın garantisi de yok.
Oysa evde bilgisayar başında hatta telefonunuz üzerinde Facebook’a girmek için ne kuaföre gitmenize, ne yol parası ödemenize ne de eğlence mekanlarına yüklü paralar ödemenize gerek yok. Üstelik özellikle Facebook üzerinde gözünüze kestirdiğiniz, birkaç tıklama ile hakkında detaylı bilgi alabileceğiniz birileriyle sohbet edebilmeniz neredeyse garanti. Bir de daha önce kuaförden yeni çıkmışken çektirdiğiniz bir hoş fotoğrafınızı biraz üzerinde rötuş yaptıktan sonra profil fotoğrafınız haline getirdiniz mi sosyalleşmeye başladınız demektir.
Böyle bir durumda aklımıza hemen başka soruların gelmesi gerekir. Sanal ortamda hiç tanımadığımız ve fiziksel olarak temas etmediğiniz bir kişiye karşı hissettiğiniz duyguya aşk diyebilir miyiz? Karşınızda sizinle Facebook üzerinden görüşen kişi acaba gerçekten sizin zannettiğiniz kişi mi? Hatta gerçekte öyle bir kişi var mı? Bütün fotoğraflar ve paylaşımlar sahte olabilir mi? Sanal alemde olmanın verdiği rahatlıkla istediği kimliğe bürünenler olabileceğini asla unutmayalım. Profil fotoğrafında çok iyi giyimli, atletik vücutlu ve havalı görünen bir kişinin o sırada pijamalarıyla evde saçı sakalı birbirine karışmış, göbekli ve yaşlı bir adam olabileceği ihtimalini asla göz ardı etmeyin.
Facebook’da ve daha doğrusu sanal ortamda ciddi bir güven problemi olduğunu hepimiz biliyoruz. Kimliğini asla bilemeyeceğiniz bir kişi özenle hazırladığı sahte bir profil ve bu profile uygun fotoğraflar ile sizin ilginizi çekerek kendisini çok farklı biri olarak tanıtabiliyor. Böyle bir duruma alınabilecek kesin bir önlem yok. O yüzden yeni tanıştığınız kişilere çok temkinli yaklaşmak gerekiyor.
Aslına bakarsanız kendinize yapabileceğiniz en büyük iyilik bilgisayarda, sosyal ağlarda ve sanal ortamlarda arayacağınız aşkı dışarıda hayatın içinde bulmaya çalışmak olacaktır. Unutmayın Beyaz Atlı Prens sadece bir masal kahramanıdır. Fakat siz yine de denemeden bilemem diyorsanız o zaman prensinizi bulana kadar kurbağalara dikkat edin…
0 comments