- Fenerium Ürünleri Ford Trucks Özel Tasarım F-MAX Araçları ile Türkiye Yollarına Çıkıyor
- Yeni eSprinter ile Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar’da Elektrikli Dönüşüm Başlıyor
- Hyundai’den Yenilikçi Bir Elektrikli SUV Mobilitesi: IONIQ 9
- Volkswagen’in Şehirli Elektriklisi ID.4 Satışa Sunuldu
- PEUGEOT, 7 Koltuklu SUV Modeli 5008 ve E-5008’i Türkiye’de Satışa Sundu
- İş Dünyasındaki Kadınların Başarılarına Yeni Bir Rol Model; “Didem Aras’ın Başarılarla Dolu Yolculuğu”
- BYD Türkiye, Altı Modelle Heyecan Verici Yeni Dönemini Başlatıyor
- Koçaslanlar, Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Sektörüne Güçlü Bir Giriş Yapıyor
- Otokar Pick-up Pazarına Foton Tunland İle Güçlü Bir Giriş Yapıyor
- IONIQ 5 N Türkiye’de
Volvo Car Corporation, Avrupa’da Gerçekleştirilen Büyük Bir Araştırmada Rol Aldı…
Yeni güvenlik teknolojilerinin otoyollardaki arkadan çarpmalı kaza riskini yüzde 42’ye varan oranlarda azalttığı ortaya çıktı
Avrupa’dan 28 şirket ve kuruluşu bir araya getiren EuroFOT araştırma projesinin nihai raporu, Volvo Car Corporation’ın sürücülere çarpışma ve kazaları önleme konusunda yardımcı olmayı hedefleyen sistemlerinin, önemli faydaları olduğunu gösteriyor.
Volvo’nun mesafe kontrollü hız sabitleyici ve çarpışma uyarı sistemleri, bir aracın otoyolda önündeki araca çarpma riskini yüzde 42’ye varan oranlarda azaltıyor.
Aktif Güvenlik Sistemleri üzerine gerçekleştirilen geniş ölçekli Avrupa Saha Çalışma Testi (EuroFOT) Avrupa fonları tarafından desteklenen bir araştırma projesidir. Araştırma, İsveçli katılımcılar Volvo Car Corporation, Volvo Trucks ve Chalmers Teknik Üniversitesi de dâhil olmak üzere 28 kuruluşun katılımıyla gerçekleşti.
EuroFOT araştırması 100 adet V70 ve XC70 model Volvo otomobil üzerinde ve toplam 263 sürücünün katılımıyla gerçekleşti. Tüm otomobiller 18 ay boyunca her yolculuğun her saniyesini kaydeden kamera ve sensörlerle donatıldı. Bu sayede, her küçük olay ve durum incelendi ve değerlendirildi.
Bu otomobiller üç milyon kilometrelik sürüşün sonucunda Volvo Car Corporation’ın güvenlik uzmanlarına 30 terabayt veri sağladı. EuroFOT’un nihai raporu aynı zamanda diğer araç üreticilerine ait veriler de içeriyor.
Volvo Car Corporation Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Peter Mertens şunları söyledi: “Gerçekleştirdiğimiz analizler, yeni güvenlik ve sürüş destek teknolojilerine yoğunlaşarak bu alanda dünya lideri olmamızın günlük trafik koşullarında olumlu sonuçlar verdiğini gösteriyor. EuroFOT’un başlangıcından beri bir dizi yeni sistemin tanıtımını yapmamızın yanı sıra, mevcut teknolojilerimizi de geliştirdik. Buna bir örnek olarak Otomatik Frenli Yaya Algılama Sistemi verilebilir. Bu sistem, yolda yaya olması durumunda sürücüyü uyarıyor ve otomobili otomatik olarak frenliyor,” dedi.
EuroFOT’ta kullanılan Volvo otomobillerin analizi beş teknolojik çözüme odaklandı:
• Mesafe Kontrollü (Adaptif) Hız Sabitleme Sistemi (ACC) öndeki araç ile standart mesafeyi korur.
• Çarpışma Uyarı Sistemi (CW) öndeki araca çarpma tehlikesinin artması durumunda sürücüyü uyarır. Aynı anda aracın frenleri ani fren yapacak şekilde hazırlanır.
• Kör Nokta Uyarı Sistemi (BLIS) aracın her iki yanındaki kör noktalardaki araçlara karşı sürücüyü uyarır.
• Şeritten Ayrılma Uyarı Sistemi (LDW) aracın kontrol dışı olarak şerit çizgilerinden birinin dışına çıkmaya başlaması durumunda sürücüyü uyarır.
• Sürücü Uyarı Kontrol Sistemi (DAC) sürücünün yorgun olması veya dikkatinin dağılması durumunda durumu tespit ederek sürücüyü uyarır.
Adaptif Hız Sabitleme Sistemi ve Çarpışma Uyarı Sistemi sayesinde güvenlik artıyor
EuroFOT’un nihai raporu Mesafe Kontrollü Hız Sabitleme Sistemi ve Ön Çarpışma Uyarı Sistemi’nin trafikte güvenliği artırdığını net olarak gösteriyor. Bu sistemler, en önemli avantajı ise aracın önündeki araca çarpma riskini yüzde 42’ye kadar azaltarak otoyolda sağlıyor.
Mesafe Kontrollü Hız Sabitleyici Sistem, otoyolda kat edilen toplam mesafenin yüzde 51’inden fazlasında kullanıldı. Bu durum, sistemin sürücülerin beğenisini kazandığını gösteriyor. Sürücülerin yüzde 80’i bu sistem sayesinde sürüş sırasında kendilerini daha konforlu ve rahat hissediyorlar. Ayrıca sürücülerin yüzde 94’ü sistem aktifken kendilerini daha güvenli hissediyorlar.
Çarpışma Uyarı Sistemi’ne gelince, sürücülerin yüzde 70’i bu sistemin güvenlik seviyesini artırdığını hissettiklerini söylüyor. Örneğin araştırmanın katılımcılarından biri: “Bu uyarı sistemi, birkaç kere önümdeki aracın aniden fren yapması sonucu devreye girerek beni kaza geçirmekten kurtardı,” diyor.
Diğer Teknolojiler de olumlu bir trend izliyor
Sürücünün yorgun olup olmadığına, aracın şeridinden ayrılıp ayrılmadığına ve kör noktada araç olup olmadığına yoğunlaşan diğer uyarı sistemlerine gelince, bu sistemler de olumlu bir trend izliyor. Öte yandan, bu sistemlerin kaza riskini ne ölçüde azalttığıyla ilgili kayda değer istatistiksel tahminler yapmak için henüz yeterli veriye sahip değiliz.
Volvo Car Corporation Trafik Kazaları Araştırma Müdürü John-Fredrik Grönvall şunları söyledi: “Bu durum kaza sayısının görece az olmasından kaynaklanıyor. Takip ettiğimiz araçlardaki acil durumlar belirlenerek incelendi. Ancak yapılan incelemeler sürücülerin uyarıların farkına vararak gereken tepkiyi gösterdiğini ortaya koyuyor. Sürücünün yorgun olmasından kaynaklanan ve güvenlik sistemlerinin uyarı vermesine sebep olan durumlarda, durum ciddileşmeden sürücü aracı kontrol altına almayı başardı.”
EuroFOT’un katılımcıları, Sürücü Kontrol Uyarı Sistemi’nin amacına ulaştığını doğruluyorlar. Katılımcılardan biri, “Gecenin geç saatlerine kadar uzayan yoğun bir iş gününün sonunda bitkin düşmüş durumdaydım. Sistem beni zamanında uyardığı için gerçekten memnunum,” diyor.
Araştırma daha güvenli otomobillerin geliştirilmesine önemli ölçüde katkı sağlarken, Peter Mertens sözlerini şöyle sürdürdü: “Hem sürücü davranışları üzerine gerçekleştirdiğimiz kapsamlı çalışmalar, hem de araştırmaya katılan sürücülerin geniş kapsamlı yorumları, araştırmamız için son derece değerliydi. Otomobillerimizi müşteri istek ve ihtiyaçlarına göre tasarlıyoruz. EuroFOT projesinin sonuçları yeni, kullanıcı dostu ve etkili teknolojiler geliştirmemize yardımcı oluyor. Bu teknolojiler 2020’de satışa sunulacak yeni Volvo otomobillerinde sıfır yaralanma ve sıfır can kaybı hedefimize biraz daha yaklaşmamızı sağlıyor.”
0 comments