Iron Man: Hyundai KONA

Son dönemlerde değişmekte olan otomobil trendleri, üreticilerin gelecek planlamasındaki değişimleri daha hızlı şekilde karar aşamasına getirmesine vesile oluyor. Güç ünitesi bazında elektrik ve hidrojen gibi geleceğe yönelik parçalar artık hayatımıza daha fazla etki etmeye başlarken, sınıf bazları olarak bunu SUV’ler üstlenmekte.

Standart binek otomobillerin dahi yerden biraz yükseltilerek “SUV’leştirildiği” örneği bunu net bir şekilde kanıtlarken, ilk başta bahsettiğimiz planlamalar yeni modelleri de doğuruyor. Son yılların gündemi en fazla meşgul eden markalarından birisi olan Hyundai de kompakt SUV sınıfına Kona ile yeni bir standart getirme arayışı içerisine girdi. Volkswagen grubunun en önemli markalarında görev yapmış tasarımcıları kadrosuna katarak beklentileri artırmayı başaran Koreli markanın bundan tam bir yıl önce tanıtımı gerçekleştirilen bu model, küresel bazda değişmekte olan yeni yüzün de ilk temsilcisi konumunda.

Kısa süre önce tanıtımı gerçekleştirilen Santa Fe ile bizleri en tepe noktada da karşılayan bu yüz, önümüzdeki sürecin de hakimi olacak gibi gözüküyor. Tanıtıldığı ilk günden itibaren ülkemizdeki kullanıcıların da ciddi anlamda merak ettiği Hyundai Kona, dört günlük bir süre zarfı boyunca konuğumuz olurken, bizlere kağıt üzerindeki verilerini yola nasıl aktarabildiğini de çok net bir şekilde kanıtladı.

Fiyat konusunda da günümüz şartlarında kafa karıştıracak bir çizgiye yerleştirilen otomobilin kullanıcıyı tek düşündürecek noktası benzin fiyatları olacak gibi.

TASARIM-DONANIM
Kona’nın tasarım süreci içerisinde yer alan isimlerin geçmişlerine baktığımızda Audi ve Lamborghini gibi ciddi isimlerle yollarımız kesişiyor. Geçtiğimiz yıl içerisinde eski BMW M Direktörü Albert Biermann önderliğinde kurulan “N” departmanı, aslında Hyundai’nin gelecek vizyonunu altını dolduracak kişiler ve bir ekiple gerçekleştirdiğini gösteriyor. Peki böylesine önemli kariyere sahip isimlerin masa üzerinde kafa yorduğu yeni tasarım diliyle bizleri neler karşılıyor? Kona’nın tasarımı cinsiyet veya yaş aralığı ayırt etmeksizin dikkat çekiyor. Ön bölümde ince bir çizgi formunda verilen LED gündüz farları ve hakim olarak kendisini hissettiren yeni ızgara bu işin temel taşı. Sonrasında kademeli olarak gelen ana ışıklandırma ve sis farları Citroen C3 Cactus ve Nissan Juke örneklerinden anımsayabileceğimiz bir yapıyı barındırıyor.

Araca yandan baktığımızda ise SUV karakterini vurgulayabilmek adına öne çıkartılmış plastik çamurluk niteliğindeki dodikler, arazi şartlarındaki sürüşlerde meydana gelebilecek hasarların kullanıcısını daha az üzecek. Gövde renginden farklı olarak gelen tavan ve 18 inç’lik jant seti (en üst pakette) ile harmanlanan Kona’nın difüzör ve tamponları da benzer felsefe üzerinden dikkat çekebilmek adına şekillendiriliyor. Karakter olarak görenlerin içerisinde uyandırdığı dinamizmi yeşil ve turuncu gibi egzotik renk seçenekleriyle taçlandıran Hyundai’nin bu açıdan da mantıklı bir hamle yaptığını söylemeden geçmeyelim. Son olarak pek çok kişinin Iron Man’e benzettiği Kona’nın, ilk tanıtıldığında bu karaktere özel bir versiyonu da beraberinde getirdiğini anımsatmakta fayda var.

Dış tasarım itibarıyla hemen herkes gibi bizde de bir heyecan uyandıran Hyunda Kona’nın içerisinde ise kardeşlerini anımsatan ve radikal olmayan bir yapı var. IONIQ Hybrid ve yeni jenerasyon i30 gibi diğer modellerden alıştığımız kokpit yapısını burada da devam ettiren Hyundai, ön planda olan bölgelere yaptığı dokunuşlarla dışarıdaki dinamizmi içeriye yansıtmaya çalışmış.

Havalandırma çıkışlarından başlayıp emniyet kemerine kadar uzanan renk ve piano black kaplama detayları bunun net şekilde yansıtıldığı yerler. Bizim test ettiğimiz Elite Plus donanım paketiyle birlikte kokpit içerisinde 7 inç‘lik multimedya ekran ve head-up display kullanıcıların en çok muhattap olacağı iki temel nokta.

 

Kona’da sunulan HUD, oldukça başarılı bir şekilde tüm elektronik asistan uyarılarını yansıtıyor diyebiliriz. Güvenliği de içerisine alan bu yapı sayesinde gözünüzü yoldan ayırmadan hayati fonksiyonların işleyişinden haberdar olabiliyorsunuz. Multimedya ekran ise biraz önce bahsettiğimiz gibi diğer modellerden de anımsadığımız şekilde gayet yeterli ve şekilde geri bildirim verebiliyor. Direksiyon arkasında yer alan analog gösterge ve yol bilgisayarı kısmı da ufak güncellemelerle Kona’ya entegre edilmiş.

Eşya gözü ve yaşam alanı konusu da söz konusu B segment bir SUV olduğu için fazlasıyla önemli. Klima kumandalarının altında yer alan iki kademeli eşya gözü ile bizleri fazlasıyla memnun eden Kona’nın kapı içlerinde ise aynı mutluluğu sunduğunu söylemek pek mümkün değil. Arka tarafta oturan yolcular içinse gayet iyi ve rahat bir seyahat imkanı sunuluyor. 4.165 milimetre uzunluğa, 1.800 milimetre genişliğe, 1.550 milimetre yüksekliğe ve 2.600 milimetre aks mesafesine sahip olan Kona’da 361 litrelik bagaj hacmi sunuluyor. Modelin bu değeriyle Nissan Juke’dan daha ileride Renault Captur’dan ise daha geride olduğunu da sizlerle paylaşalım.

Bizim deneyimlediğimiz Elite Plus paketi içeride yer alan elektronik klima, kablosuz şarj ve HUD gibi parçaların son teknoloji elektronik asistanlarla harmanlanmasından oluşuyor. Çarpışma algılama, otonom acil frenleme, uzun far asistanı, sürücü dikkat uyarısı, şerit takip, kör nokta uyarı ve geri bölge trafik asistanı gibi seçenekler karşımıza çıkıyor. Bu seçenekler arasında potansiyel bir kazayı önleme adına verimli çalışanlardan birisi de çapraz trafik uyarısı. Kör nokta ile koordineli olarak çalışan bu sistem, geri geri çıkmaya çalıştığınız anlarda eğer sağ veya sol taraftan gelen bir araç tespit ederse, multimedya ekran üzerinden sizi uyarıyor. Burada geri görüş kamerasının otomatik olarak açılması ve ekran üzerinden uyarının verildiği tarafın gösterilmesi de atlanmaması gereken bir detay.

MOTOR-PERFORMANS
Tanıtım sürecinde benzinli ve dizel motor seçeneklerine sahip olduğunu öğrendiğimiz Kona, Türkiye’de ise şimdilik sadece iki farklı benzinli motorla satın alınabiliyor. Giriş seviyesinde 120 beygir güç ve 172 Nm tork üreten 1.0 litrelik turbo motorla gelen araçta bu versiyon sadece 6 ileri manuel ve Style donanım paketiyle kombin ediliyor. Test sırasında bize eşlik eden motor ise 177 beygir güç ve 265 Nm tork üreten 1,6 litrelik T-GDI. Tucson’dan da aşina olduğumuz bu motor daha kompakt bir modelle bir araya gelince ortaya performans anlamında gayet tatminkar bir takım oyunu çıkıyor. Eco- Comfort-Sport gibi sürüş modlarıyla farklı karakterlere bürünen, modlar arasındaki geçişleri net bir şekilde hissettiren bu motor aracı 0’dan 100’e 7,9 saniyede çıkartabiliyor. 7 ileri çift kavrama şanzımanla kombin edilen Kona, ara hızlanmalarda da verdiği tatminkar cevaplarla performans konusunda kusur bulabileceğiniz bir otomobil değil.

Bizce tasarımla birlikte Kona’yı ayıran en önemli noktalardan birisi 4×4 desteği. 40 km/s hıza kadar sürekli aktif olarak çalışan bu destek, yüksek hızlarda yerini önden çekişe bırakıyor. Tabi ki bu tüketim konusunda bir adım da olsa daha az rakamlara ulaşabilme olanağı sağlamakta. Vitesin sağ tarafında yer alan tuşla ise 4×4’ü sürekli olarak aktif tutup tutmama olanağı kullanıcıya bırakılıyor. Kona ile hafif arazide yaptığımız sürüş gerek şanzıman gerekse motor konusunda herhangi bir sorun yaşatmadı.

Tüm bu parçaları anlamlı hale getirecek ilk nokta ise şüphesiz tüketim. Hyundai’nin paylaştığı veriler bizlere 100 kilometre için, 7,1 litre gibi bir ortalama veriyor. 650 kilometrelik testimiz boyuna bizim elde ettiğimiz rakam ise 9,8 ile civarında gerçekleşti. Trafik ve uzun yol deneyiminin bir araya geldiği rotada 9 litrenin altına inmeyi başarsak da, performanslı kullanımla birlikte bu rakamın kolaylıkla 12 litrelere ulaşma potansiyeli olduğunu söylemek gerekiyor.

Ülkemizdeki benzin fiyatlarını düşündüğümüzde kullanıcıların kararını doğrudan etkileyecek bir parça önümüzde duruyor. Motorun sunduğu bu verileri tamamlayan nokta ise sürüş dinamikleri. Kona süspansiyon sönümlemesi konusunda bizce başarılı bir otomobil. 1,6 litrelik versiyonda arka bölümü çok noktadan bağımsız geometriyi barındıran aracın yol tutuş performansı da beklentiyi karşılıyor. 1.0 litrelik versiyonda arka bölümü torsiyon çubuğu olan Kona’da en rahatsız edici nokta lastik sesinin kabine olan yansıması. 18 inç’lik jantların da etkisiyle ortaya çıkan bu durum dikkat edilmesi gerekenler arasında.

GÜVENLİK
Zengin bir elektronik desteğe sahip olan Kona, Euro NCAP’ten beş yıldız aldı.

FİYAT
Tüketimle birlikte kullanıcıların tercihini belirleyecek belki de en temel parça fiyat konusu. Kısa süre önce gerçekleştirilen Türkiye lansmanında 99.000 TL gibi bir başlangıç fiyatına sahip olan araç ilk zammına kavuşarak bunu 125.300 TL bandına çekti. Test konuğumuz olan Elite Plus versiyon ve 4×4 özellikli Hyundai kona ise artık 142.200 TL gibi bir fiyatla ülkemizde alıcı bulacak. Bu rakamlara iki açıdan bakabiliriz. Günümüz şartları itibarıyla gelinen noktada C segmentinde yer alan Volkswagen Golf ve Seat Leon gibi modeller de bugün Kona için talep edilen rakamlarla alıcı bulabiliyor.

Kona’nın 4×4 yeteneğine sahip hafif arazi aracı olduğunu ve donanımlarını düşündüğümüzde fiyatların daha tercih edilebilir olduğu düşünülebilir. Aracın kendi içerisinde yer aldığı kompakt SUV sınıfında ise yeni ve güncel bir model olmasından ötürü pahalı bir seçenek olduğu da ortada. Hyundai Kona, içimizde “Keşke hibrit opsiyonu da olsaydı” dedirten bir otomobil oldu. Benzin konusunda endişesi olmayanların gözden geçirebileceği bu yeni oyuncunun Hyundai’nin yükselişindeki etkisini de önümüzdeki süreç gösterecek.

Hakan ALKAN- otosevdasi.com Genel Yayın Yönetmeni

YORUM FARKI
Gerek tasarımındaki kendine has duruşu gerekse de 177 beygirlik gücüyle rakiplerinin tam ortasında kendine yer edinmeye başlayan Hyundai KONA, yaşamsal alanlarımız için bence oldukça ideal bir otomobil.

Hyundai tasarım ekibinin değişmesiyle etkileşim gösteren modelleri arasına giren KONA, konfor özellikleriyle de geçer not aldı. Fiyat kalite ekseninde de normal koşullarda müşterilerinin karşısına çıkan KONA’nın bence yazı içinde de bahsettiğimiz gibi Hibrit versiyonu da olsaydı! Neme lazım belki marka buradan sesimizi duyar da KONA’nın hibrit atılımını da gerçekleştirir 🙂

Ülkemizde SUV ve Crossover pazarı özellikle son yıllarda atılım halinde. Buna kayıtsız kalmayan markalar da birbiri ardına bu segmentteki kozlarını ortaya koyarak müşterilerinin karşısına yeniliklerle çıkıyor. Bana sorarsanız burada en şanslı siz müşterilersiniz. Bunun nedeniyle önünüzde eskisi gibi az seçeneklerden ziyade model yelpazesi gelişen bir segment durmakta.

Şimdiden bu keyifli otomobili tercih edeceklere kazasız maksimum keyifli sürüşler dilerim.

Otomobilinize bindiğinizde emniyet kemerinizi takmayı unutmayın ki sevdikleriniz üzülmesin!

Hakan ALKAN
twitter.com/alkanhkn
facebook.com/Oto Sevdası- The Makina
linkedin.com/Hakan ALKAN