- Yeni Nesil MINI Ailesi Dönüşümünü Tamamladı
- Thierry Neuville ve Martijn Wydaeghe İkilisi 2024 WRC Dünya Pilotlar Şampiyonu Oldu
- Fenerium Ürünleri Ford Trucks Özel Tasarım F-MAX Araçları ile Türkiye Yollarına Çıkıyor
- Yeni eSprinter ile Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar’da Elektrikli Dönüşüm Başlıyor
- Hyundai’den Yenilikçi Bir Elektrikli SUV Mobilitesi: IONIQ 9
- Volkswagen’in Şehirli Elektriklisi ID.4 Satışa Sunuldu
- PEUGEOT, 7 Koltuklu SUV Modeli 5008 ve E-5008’i Türkiye’de Satışa Sundu
- İş Dünyasındaki Kadınların Başarılarına Yeni Bir Rol Model; “Didem Aras’ın Başarılarla Dolu Yolculuğu”
- BYD Türkiye, Altı Modelle Heyecan Verici Yeni Dönemini Başlatıyor
- Koçaslanlar, Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Sektörüne Güçlü Bir Giriş Yapıyor
Hyundai ix35 Fuel Cell, Türkiye’de Yollara Çıkan İlk Hidrojenli Araç Oldu!
Hyundai’nin hidrojenle çalışan ve sıfır emisyona sahip çevre dostu elektrikli otomobili ix35 Fuel Cell, Kasım ayı başında yapılan İstanbul Auto Show 2012’deki tanıtımının hemen ardından Türkiye’de ilk kez yollara çıktı.
Dünyada hidrojenle çalışan yakıt hücreli otomobillerin üretimine başlayan ilk marka olan Hyundai, aynı zamanda Türkiye’de de bir ilke imza attı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve UNIDO-ICHET işbirliğiyle hizmete açılan “Türkiye’nin İlk Hidrojen Dolum İstasyonu”nda ilk resmi dolum Hyundai ix35 Fuel Cell ile gerçekleştirildi. Dolumun ardından Hyundai ix35 Fuel Cell’in direksiyonuna geçen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş, böylece Türkiye’de yollara çıkan ilk hidrojenli aracı kullanmış oldu.
İlk olarak Danimarka ve İsveç’teki belediyelerle yapılan anlaşmalar doğrultusunda Hyundai ix35 Fuel Cell’lerden oluşan filolar dünya çapında kamu hizmetinde kullanılmaya başlandı. İstanbul’un da “Çevre Dostu Şehirler” kapsamında Avrupa’nın en önemli şehirleri arasında yer almasını sağlayan Hidrojen Dolum İstasyonu sayesinde gelecek dönemlerde de Hyundai ix35 Fuel Cell’ler ile deneme sürüşlerinin yapılması ve İstanbul ile diğer şehirlerimizde altyapı çalışmaları tamamlandığı taktirde yakın bir tarihte halkın kullanımına sunulması hedefleniyor.
Sadece su açığa çıkıyor
Hyundai’nin geliştirdiği en son teknoloji ürünü olan ix35 Fuel Cell, hidrojen ile çalışıyor. Hidrojen, havadaki oksijen ile tepkimeye girdiği sırada açığa çıkan enerjiyi yakıt hücreleri elektrikli motora yönlendiriyor ve aracın hareket etmesi sağlanıyor. Bu tepkime sırasında da iki hidrojen ve bir oksijen atomu sayesinde su (H2O) elde ediliyor ve egzozundan sadece su ve su buharı açığa çıkarak çevreye hiç zarar verilmemiş oluyor.
Hyundai’nin dünyadaki en büyük entegre otomotiv üretim tesisi unvanına sahip olan Ulsan Fabrikası’nda üretimine başlanan ix35 Fuel Cell’lerden 2015 yılına kadar toplam 1.000 adet bantlardan inmiş olacak. İlk olarak Danimarka ve İsveç’teki belediyelerle yapılan anlaşmalar doğrultusunda ix35 Fuel Cell’lerden oluşan filolar kamu hizmetinde kullanılmaya başlandı. Ayrıca Kore, Amerika ve çeşitli Asya ülkelerinde de deneme sürüşleri gerçekleştiriliyor. Hyundai, 2015 yılından itibaren de yıllık 10 bin adetlik hedefle ix35 Fuel Cell’lerin seri üretimine başlamayı hedefliyor.
Hyundai Ar&Ge Bölümü Başkan Yardımcısı Woong Chul Yang, bu üstün teknoloji ürünüyle ilgili; “ix35 Fuel Cell, Hyundai’nin gelişmiş mühendisliği ve çevre dostu teknolojiye sahip taşımacılıkta otomotiv endüstrisinin lideri olduğunun kanıtıdır. Sıfır emisyonlu araçlar artık bir rüya değil. Bizim geliştirdiğimiz ix35 Fuel Cell artık herkesin kullanımı için hazır ve kendinden emin bir şekilde yollarda dolaşıyor” diye söylüyor.
Hyundai’nin çevre dostu teknolojilerini tek bir çatı altında topladığı Blue Drive markasının gözbebeği olan ix35 Fuel Cell, özellikle günümüzde tüm dünyada çevre kirliliğini azaltmak için uğraş veren hükümet, kurum ve kuruluşlar için değişimin simgesi olacak. Avrupa Birliği’nin G8 ülkeleri arasında 2009 yılında imzalanan “2050 itibariyle karbon emisyonlarını yüzde 80 oranında düşürme” hedefi ve “Kaliforniya Sıfır Emisyonlu Araç” kurallarına en uyumlu araç olarak dikkat çekiyor.
Hyundai ix35 Fuel Cell, aslında sürüş özellikleri ve performans olarak standart ix35 ile aynı, ancak günümüzdeki elektrikli araçlardan daha verimli. Hidrojen dolumu yine yakıt dolumu gibi birkaç dakika süren ix35 Fuel Cell, 0’dan 100 km/s hıza 12,5 saniyede ulaşıyor, maksimum 160 km/s hıza çıkabiliyor ve arada başka bir doluma gerek duyulmaksızın tam basınçla dolum yapıldığında 588 km yol yapabiliyor.
Hyundai bu teknolojiyi geliştirirken özellikle ix35 modelini seçti çünkü ix35, Hyundai’nin akıcı tasarım felsefesinin ilk modeli ve i30’dan sonra Avrupa’da en çok tercih edilen ikinci aracı. Hyundai ix35, hem aile hem de iş yaşamında kullanılabiliyor, sürücü odaklı performans sergiliyor ve 5 kişinin rahatlıkla oturabileceği ergonomik bir kabin sunuyor.
Şu an Avrupa’da belirli hükümetler hidrojen dolum istasyonlarının altyapısı için çeşitli yol haritaları geliştirdiler ve gerekli fonları oluşturdular. Büyük Avrupa ülkelerinde mevcut hidrojen dolum istasyonları bulunuyor ve bunlara ek olarak yeni istasyonlar yapılıyor ve yapımı planlanıyor.
Bu doğrultuda kamu ve özel filo kullanımları için kullanılacak sıfır emisyonlu ix35 Fuel Cell araçlar, karbon emisyonlarını düşürmek açısından önemli bir ortak olacak. Böylece mevsimsel değişimlerin önüne geçmek için güçlü ve büyük bir adım atılmış olacak.
Hidrojen, sayısız yol ve yöntem ile geliştirelibildiği ve sınırlı araç talebi olduğu için günümüzde hidrojen dolumunun maliyeti ülkeden ülkeye değişkenlik gösterebiliyor. Şu an Avrupa’da bu maliyet ortalama 100 km’de 10 Euro civarında seyrediyor. Tam dolum yapılan bir ix35 Fuel Cell, yaklaşık 5.6 kg hidrojen alabiliyor ve ikinci bir doluma ihtiyaç duymadan 588 km yol alabiliyor. Bu da yaklaşık 56 Euro’luk bir tam dolum sunuyor. Bu rakam içten yanmalı motora sahip olan ve günümüzde kullanılan standart araçlara göre yaklaşık yüzde 20-25 arasında değişen oranda tasarruf edilmesi anlamına geliyor.
Hyundai ix35 Fuel Cell’in test versiyonları, Avrupa Parlamentosu tarafından 2011 boyunca kullanılmıştı. Ayrıca Hyundai’nin yakıt hücreleriyle geliştirilen otobüs ve ix35 Fuel Cell’ler, Kore’de Mayıs-Ağustos ayları boyunca gerçekleştirilen 2012 Yeosu Dünya Fuarı’nda kullanıldı.
Hyundai ix35 Fuel Cell, Hyundai’nin Mabuk’ta sadece çevre dostu araçların gelişimi için kurulan Ar&Ge merkezinde yüz milyonlarca Euro harcanarak 14 yılda bugünkü durumuna getirilen bir proje. Bu proje dahilinde araçlar, Avrupa, ABD ve Kore’de farklı yol ve hava şartlarında 3 milyon km’den fazla yol yaparak test edildi. 2012 başında bir adet Hyundai ix35 Fuel Cell, Oslo ile Monaco arasındaki yaklaşık 2 bin 500 km’lik yolu, Avrupa’daki mevcut hidrojen dolum istasyonlarını kullanarak tamamladı ve bir dünya rekoruna imza atmış oldu.
Hyundai Otomotiv Grubu Başkanı Mong-Koo Chung, yakıt hücresi programını şirketin en öncelikli programı olarak belirledi ve Hyundai’nin çevre dostu teknolojileri geliştirmede öncü marka olmasını ve topluma daha iyi bir gelecek bırakma konusunda kurumsal sosyal sorumluluğunu yerine getirmesini sağlamış oldu.
Hyundai ix35 Fuel Cell, hem markanın geliştirmiş olduğu en yüksek teknolojiye sahip araç hem de kamu ve özel filolarda günlük kullanıma uygun olarak yollarda kullanılabiliyor.
Sürücü ve yolcu açısından ix35 Fuel Cell’in bildiğimiz standart içten yanmalı motora sahip ix35’ten çok büyük bir farkı bulunmuyor. En büyük fark, ix35 Fuel Cell’de bulunan elektrik ateşlemeli ünite sayesinde motor gürültüsünün olmaması.
Hyundai’nin bu yakıt hücresi grubunun boyutlarını minimum seviyeye indirmesi sayesinde kabin içinden hiçbir alan çalınmadan beş kişinin oturabileceği bir oturma alanı sunuluyor. Ayrıca sürücülerin, yayaların ve tüm dünyadaki herkesin farkedeceği gibi ix35 Fuel Cell uzun yol yapabiliyor ve egzozundan sadece evlerimizde içtiğimiz ve günlük hayatta kullandığımız su açığa çıkarmış oluyor.
Hyundai, hidrojenle çalışan yakıt hücreli araçların gelişimine ilk olarak 1998 yılında başladı ve araçların gelişimi aralıksız olarak devam etti. Üçüncü jenerasyon araç olarak hazırlanan bu yeni nesil ix35 Fuel Cell, bir önceki nesline göre yüzde 10 oranında geliştirildi. Sistemin çalışma prensibini oluşturan parçalar, bildiğimiz araçların modüllerinin boyutlarına indirildi ve bu sayede ix35 Fuel Cell’in, Hyundai’nin Ulsan’daki fabrikasında standart ix35’ler ile aynı bantta üretilmesi sağlandı. Ayrıca Avrupalı sürücülerin beklentilerini karşılayacak şekilde yol tutuş ve sürüş özellikleri geliştirilen ix35 Fuel Cell’in Avrupa yollarına en iyi uyumu gösterecek şekilde ayarları yapıldı.
Hyundai ix35 Fuel Cell’in Üstünlükleri
Hyundai’nin ix35 Fuel Cell’inin diğer rakiplerine göre kullanım açısından sunduğu farklılıkları bulunuyor. Diğer yakıt hücreli araçlarda oksijeni sağlamak için sıkıştırılmış hava tankları kullanılıyor ve bu da yakıt tüketimini artırıp gücü yüzde 50’lere kadar düşürebiliyor. Ayrıca diğer araçlarda kullanılan hava kompresörü nedeniyle kabin içinde istenmeyen gürültü oluşabiliyor.
Hyundai ix35’te ise yakıt hücresi grubunun yanında, markanın Sonata Hybrid modelinde bulunan lityum polimer pil kullanılıyor. Sürücü frene bastığında ya da yokuş aşağı inerken kinetik enerji dönüşüm sistemi, pili şarj ediyor. Araçta dur-kalk teknolojisi de bulunuyor ve bu sayede araç rolantideyken sadece pilin gücü kullanılarak şehir içinde enerji kaybı minimize edilmiş oluyor. Böylece ix35 Fuel Cell, hem standart ix35’in özelliklerini sunuyor hem de sıfır emisyon ile doğaya hiç zarar vermemiş oluyor.
Hyundai Yakıt Hücresi Programı
Hyundai’nin yakıt hücresi programı, firmanın Kore – Mabuk’ta bulunan Çevre Teknolojileri Araştırma Enstitüsü’ndeki mühendisler tarafında geliştiriliyor. Bu merkezde, Hyundai’nin çevre dostu yürüyen aksamları hazırlanıyor.
Aynı zamanda binanın yapısı ve mimarisi itibariyle de enerji tüketimini en aza indirerek LEED sertifikası alan bu merkezde, Hyundai’nin kendi yakıt hücresi grupları geliştiriliyor ve markaya ait bir hidrojen dolum istasyonu bulunuyor.
İlk kez 1998 yılında startı verilen program dahilinde 2012 yılı sonu itibariyle üretimin başlaması ve 2015 yılı itibariyle de araçların ticarileştirilmesi hedefiyle yola çıkılmıştı. Şu an itibariyle Hyundai, bu programın ilk adımını tamamlamış oluyor.
Yakıt hücrelerinin Ar&Ge’sinden sorumlu Dr. Tae-Won Lim, bu teknoloji konusunda son sözü söylüyor: “Mabuk Araştırma-Geliştirme Merkezi’mizin misyonu, ticari olarak ulaşılabilir sıfır emisyonlu araçları hazırlamak. Biz, ix35 Fuel Cell ile bunu başardık ve tüm kamu ile özel filolar için araçlarımızı kullanıma sunarak dünyanın çevreyi koruma konusunda öncü markası olduğumuzu ispatladık”
0 comments