- Yeni Nesil MINI Ailesi Dönüşümünü Tamamladı
- Thierry Neuville ve Martijn Wydaeghe İkilisi 2024 WRC Dünya Pilotlar Şampiyonu Oldu
- Fenerium Ürünleri Ford Trucks Özel Tasarım F-MAX Araçları ile Türkiye Yollarına Çıkıyor
- Yeni eSprinter ile Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar’da Elektrikli Dönüşüm Başlıyor
- Hyundai’den Yenilikçi Bir Elektrikli SUV Mobilitesi: IONIQ 9
- Volkswagen’in Şehirli Elektriklisi ID.4 Satışa Sunuldu
- PEUGEOT, 7 Koltuklu SUV Modeli 5008 ve E-5008’i Türkiye’de Satışa Sundu
- İş Dünyasındaki Kadınların Başarılarına Yeni Bir Rol Model; “Didem Aras’ın Başarılarla Dolu Yolculuğu”
- BYD Türkiye, Altı Modelle Heyecan Verici Yeni Dönemini Başlatıyor
- Koçaslanlar, Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Sektörüne Güçlü Bir Giriş Yapıyor
Bakan Çağlayan: Devlet olarak ‘Babayiğit’e Altın Hisse ile Ortak Olmaya Hazırız…
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 5. Otomotiv Kongresi’nde yerli otomobil için ‘altın hisse’ ile devlet olarak yatırım yapacaklarını açıkladı. Kongrenin bir diğer önemli ismi ise Meksika Eski Devlet Başkanı Felipe Calderon oldu
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) tarafından düzenlenen 5.Otomotiv Kongresi bugün Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan himayesinde İstanbul’da gerçekleşti. Bakan Çağlayan kongrede yerli otomobil konusuna ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Çağlayan, ilk kez kongre ile duyurduğu altın hisse konusuna ilişkin şöyle konuştu;
“İlk defa buradan açıklıyorum, içinizde ben yerli bir araba üretmek istiyorum diyen bir babayiğit varsa gelin sizlerle özel teşvikler hakkında görüşelim. Hazırız. Gelin sizler için ne yapılır tartışalım. Böyle bir yatırım için, devlet olarak böyle bir yatırım için de adeta ‘sessiz hisse’ denilen, bir diğer anlamla ‘altın hisse’ ile devlet olarak yatırım yapacağız. Özel sektörümüzün yanında olmayı aklımıza koyduğumu bilmenizi istiyorum” dedi.
Yerli otomobil konusunu, Türkiye’nin dışarıya bağımlığını azaltmak için ‘göbek bağını kesme’ye benzeten Bakan Çağlayan, şunları kaydetti:
“Türkiye bunu yapabilecek güce, akla ve sermayeye sahiptir. Yan sanayimizle iftihar ediyorum. Yan sanayimiz bir otomobilin yüzde 85’ini yapabilecek yetkinliğe, güce ve imkana sahiptir. Türkiye, otomobilini, uçağını, helikopterini ve jetini de üretecek. Yerli otomobilden kastımız adının Ahmet, Mehmet olması değildir. İstiyorum ki nasıl Hyundai denildiğinde Güney Kore, Toyota denildiğinde Japonya akla geliyorsa, Türkiye’nin otomobil markası olduğunda Türkiye akla gelsin.”
Kongrenin bu yılki konsepti olan ‘Gelişim ve Değişim’ konusuna da değinen Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, “Gelişim ve değişimin anlamını bilmek isteyenler Türkiye’nin son 10 yılına bakabilirler” dedi. Çağlayan, Türkiye’nin son 10 yılda ekonomi, siyaset ve demokratik hayatında değişim gösteren bir ülke olduğunu anımsatarak, Türkiye’nin son yıllarda dünyadaki tüm rakiplerinden pozitif ayrışarak, küresel krizden başarıyla çıkan, krizi fırsata çeviren, krizden dersler çıkaran ve yeni bir yol haritası belirleyen bir ülke olduğunu kaydetti.
“1 milyon hayaldi gerçek oldu”
Otomotiv sektörünün önde gelen isimlerini bir araya getiren 5. Otomotiv Kongresi’nin ev sahipliğini yapan OYDER Yönetim Kurulu Başkanı H.Şükrü Ilısal, kongrenin ana temasını anlatırken “söz konusu değişim olunca aslında şu anda ülke olarak bir milada tanıklık ediyoruz diye düşünüyorum. Hem yakın zamanda hayata geçirilen Türk Ticaret Kanunu, hem Sermaye Piyasası Kanunu hem de bunlara bağlı tebliğler ile ticari hayatımız yeni kurallara bağlı hale geliyor. Kayıt dışı ekonominin artık tamamen ortadan kalkacağı, adil ve hakkaniyetli rekabetin yer alacağı, uluslararası ticaret standartlarının yerleştiği bir ticaret hayatı artık özlem duyulan değil bizzat yaşanan bir ortam haline geliyor. Bunu hem şahsım hem yönetim kurulum hem de temsil ettiğim yetkili satıcılar adına çok önemsiyorum” dedi.
Ilısal sözlerine şöyle devam etti; “Ülkemizde otomotiv sektörünün gelişimine göz atarsak aslında orada da Cumhuriyet Tarihi’mizin en parlak dönemlerinden birini yaşıyoruz diyebiliriz. 2010 yılında açıklanan “Otomotiv Strateji Belgesi” ekonomimiz ve sektörümüz için bir ilk oldu. Bu belge önümüzdeki yılları aydınlatan ve heyecan verici hedefler koyan çok kıymetli bir çalışma. strateji belgesinin takibi ve devamlılığı hepimiz için çok önem arz ediyor. Kendisine son derece iddialı bir 2023 hedefi belirlemiş olan Türkiye’nin önünde, otomotiv sektöründe küresel oyuncu olabilmek için hala bazı fırsatlar olduğuna inanıyorum. Dünya otomotiv sektöründe global marka yaratabilen sınırlı sayıda ülke var. Bunların en önemli ve ortak özellikleri tartışılmaz bir şekilde gelişmiş iç pazarlarıdır. Bu ülkeler ekonomik ölçeklerde ürün geliştirmeye ve üretim yapmaya önce iç pazarlarını büyüterek başladılar ve daha sonra ihracat fırsatları yakalayarak global pazarlara hakim oldular. Bizim de bu yoldan ilerleyerek iç pazarımızı geliştirecek değişimi hayata geçirmeliyiz.”
Şükrü Ilısal ayrıca, “Bundan yıllar önce 1 milyonluk pazar hayal olarak telaffuz edilirken artık bize yetmeyeceği, 1,5 milyonun bile ekonomimiz için kolay hedef olacağı konuşulmaya başlandı. Sadece iç pazar satışları değil aynı şekilde ihracat ve üretim rakamlarında da tarihimizin en güçlü dönemini yaşıyoruz. Üretim adetlerimiz 1 milyon barajını çoktan geçti ve istikrarlı şekilde büyümeye devam ediyor. Otomotiv sektörü artık Türkiye’nin en büyük sektörü haline geldi. Büyümeye de devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“Bir sektörü geliştirmek istiyorsanız eğitim kurumları açın”
Meksika Eski Devlet Başkanı Felipe Calderon, kongre kapsamında yaptığı konuşmada Türkiye’nin ve Meksika’nın 21’inci yüzyılda yükselen ekonomik güçler olduğunu belirtirken “Her iki ülkede de yüksek rekabet barındıran otomotiv endüstrisi, uzun vadede ekonomik ilerleme sağlamak için katma değer yaratan şirketlere yapılan yatırımların bir örneğidir” dedi.
Calderon ayrıca “BRIC Ülkeleri’nin yanına çok önemli bir grup daha eklendi; MIST Ülkeleri, yani Meksika, Endonezya, Güney Kore ve Türkiye. Bugün dünyanın gözü artık MIST Ülkeleri üzerinde. Türkiye ve Meksika son derece stratejik öneme ve birçok yönden avantaja sahip” şeklinde konuşurken; “Meksika birçok önemli otomotiv markasının üretim sahalarının olduğu bir nokta oldu. Aynı zamanda yan sanayimiz çok güçlü ve Amerika’dan yüzde 30 daha ucuza üretim yapabiliyoruz. Türkiye’nin de aynı pozisyona sahip olduğunu söyleyebilirim” dedi.
Ülke gelişimine yönelik öneriler sunan Felipe Calderon konuya ilişkin olarak; “Size en önemli tavsiyem, eğer bir sektör geliştirmek istiyorsanız bu konuda meslek liseleri ve üniversiteler açılmasına destek olmalısınız. Bu eğitim kurumlarında kaliteli teknisyen ve mühendis yetiştirerek istediğiniz sektörün gelişiminde önemli bir adım atabilirsiniz” dedi.
Calderon sözlerine şöyle devam etti; “Ortak noktaları olağanüstü potansiyelleri olan Türkiye ve Meksika’nın birbirlerinin tecrübelerinden faydalanabileceğini düşünüyorum. Küresel ekonomik sarsıntılara rağmen, iki ülke de son yıllarda başarılı bir makroekonomik ve finansal istikrar sağladı. Krizin yavaşlatmasına rağmen, Türkiye son 5 yılda çok yüksek oranlarda büyüme sağladı. Hangi Avrupa ülkesine sorarsanız sorun, Türkiye’nin elde ettiği yıllık büyüme rakamlarına sahip olmaktan mutlu olacaklarını söylerler. Hem Türkiye hem de Meksika’nın ihracat konusunda büyük rekabet avantajları bulunuyor ve ayrıca yurt içinde fırsat yaratan orta sınıf önümüzdeki 20 yılda büyümenin başrol oyuncusu olacak.”
5. Otomotiv Kongresi’nde düzenlenen oturumlarda ise sektörün öncü isimleri yer aldı. Otomotivde Değişim ve Öncüleri oturumunda Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın yerli otomobil ile ilgili açıklamalarının olumlu bir etki yaratacağı, iç pazarın genişletilip, bazı engellerin kaldırılması ile her şeyi yapmanın mümkün olacağı konuşulurken bu süreçlerin gerçekleşmesi ile de sanayideki sürdürülebilirliğin sağlanacağı ifade edildi.
Ardından düzenlenen ikinci oturumda da otomotiv sektörünün ekonomi üzerindeki etkileri tartışıldı. Son oturumda ise yetkili satıcılıkta değişim konusu yetkili satıcılar tarafından gündeme alındı.
0 comments