Dünyanın Öteki Ucunda Akkuyu Tartışması!

By on 18 Aralık 2014

Ruslar, ilk nükleer santralini kurmaya hazırlandıkları Türkiye’nin bu alandaki hukuki gelişimlerini uluslararası camiada masaya yatırdı…

Bundan önceki son yazımızda, bir sonraki yazıda nükleer santral kazaları, bu kazaların seviyeleri ve bunun hukuki sonuçlarını ele alacağımızı söylemiştik. Sözümüzü elbette tutacağız, ancak bugün başka bir konudan bahsetmek istiyoruz.

Uluslararası alanda nükleer enerji hukuku üstüne uzmanlaşmış kamu ve özel sektör temsilcileri, geçtiğimiz Ekim ayında Arjantin’te buluştu.

Üç gün süren 21. Uluslararası Nükleer Hukuk Birliği Genel Kurulu, Güney Amerika’nın tanınmış kenti Buenos Aires’te yapıldı.

Nükleer enerji hukuk alanındaki gelişmelerin ele alındığı konferansın tartışma konuları, başta güvenlik, emniyet ve üçüncü taraf sorumluluğu ile Avrupa ve dünyada bu alanda yaşanan gelişmelerden oluşuyordu.

Etkinlikte gündeme gelen konuların hemen hemen hepsi de, nükleer hukuk alanındaki düzenlemelerini yeni oluşturmaya başlayan Türkiye’yi yakından ilgilendiriyordu. Fakat Mersin Akkuyu nükleer santralinin kurulumunu gerçekleştirecek olan Rosatom’un konuşma konusu ülkemizi doğrudan ilgilendirmekteydi.

Dünyada nükleere bakış acısı zaman zaman yaşanan olumsuzluklara rağmen Almanya hariç ciddi bir değişikliğe uğramazken, Nükleer pazarın en yeni katılımcılarından Türkiye, Mersin ve Sinop’taki 2 ayrı nükleer santralle birlikte dikkatleri üstüne çeken ülke oldu.

Konferansta Türkiye’nin ilk nükleer projesine imza atmaya hazırlanan Akkuyu Nükleer AŞ’nin temsilcilisi, Rosetom’dan İlya Smirnov’un konuşma konusu BOO (build-own-operate) model nükleer santrallerin hukuki durumuydu. Smirnov’un konuşmasının özeti, aslında Türkiye’nin hukuki anlamda nükleer santrale ne kadar hazırlıksız olduğunu anlatmaktan ibaretti.

Her ne kadar Rus firma Türkiye’de ilk nükleer santrali kendilerinin kuracaklarını bile bile pazara giriş yapsa da bu konudaki endişelerini uluslararası bir platformda gösterme gereği duydu.

Firma yetkilisi, Türk tarafının nükleer yatırım konusunda hiçbir şekilde elini taşın altına koymadığının altını çizdi. Smirnov, finansman dâhil olmak üzere her türlü sorumluluğun Rus tarafına bırakıldığına işaret etti.

Smirnov’a göre Türkiye’nin pazara yeni girmesinden dolayı nükleer hukuk altyapısının yeni oluşturulması başlıca problem. Smirnov, Türkiye’nin özellikle lisanslama konusunda hiç deneyimi olmayışından kaynaklı sıkıntıların da altını çizdi. Smirnov, başta Türk personelde ısrar edilmesi olmak üzere, yerel kanun koyucuların getirdiği kuralların uygulanmasının güçlüklerinin yanı sıra, halkın nükleere bakış açısının da sıkıntılı olduğundan söz etti.

Aslında Mersin Akkuyu sahasının nükleere uygunluğu tartışması, yeni bir olgu değil, 1976 yılında lisanslandırılmış yer için, diğer şartlar, hükümetin bu yönde aldığı kararlar sonucunda Rus hükümeti ile işbirliği içerisinde ancak yeni yerine getirilebildi. Zira ülkenin ilk nükleer santrali pratik olarak 2010 yılındaki anlaşmayla başladı. Ve o gün bugündür bunun alt yapısı ulusal ve uluslararası organlarca oluşturulmaya çalışılıyor. Bu yüzden Rus menşeili şirketin Türkiye’nin pazarda yeni olmasından ve özellikle tecrübesizliğinden şikâyet etmesi şaşırtıcı.

Çernobil ve özellikle yakın zamanda yaşanan Fukusima kazasından sonra ülkeye sorgusuz sualsiz yabancı bir devletçe nükleer santral yapılmasına izin verileceği, yabancı hukuk ve yabancı personel çalıştırılmasına izin verileceği beklentisi çok yerinde olmazdı.

Pazarda yeni olan Türkiye için en uygunu tabi ki uluslararası düzenlemelerin iç hukuka çok detaylı inceleyerek alınmasıdır. Şu anda yapılan da budur.

Türkiye’de ilk nükleer santralin, yani Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin kuruluşuyla ilgili son duruma bakacak olursak, Akkuyu Nükleer AŞ, geçtiğimiz hafta ÇED raporunu aldı. Halen inşaat lisansı bekleniyor.

Ama görünen o ki, nükleer hukuk alanındaki hazırlıkların tamamlanması, en az tesislerin kuruluşu kadar önemli.

 

Enerji Günlüğü Yazarı Avukat Abide GÜLEL

FIA Onaylı Co Pilot

e-Posta: agulel@gulelhukuk.com

About Hakan Alkan

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir