- Dünya’nın En Güvenilir Otomobil Markası Belli Oldu!
- İşte En Çok Otomobil Üreten Ülkeler
- Opel’den Yeni Yılda Ayrıcalıklı Finansman Teklifleri
- PEUGEOT, Cazip Avantajlarla Dolu Ocak Ayı Kampanyasını Başlattı
- Nissan, Honda ve Mitsubishi Motors İşbirliğine Yönelik Mutabakat Zaptı İmzaladı
- Türkiye’de Üretilen Yeni Transporter Satışa Sunuldu
- Volkswagen’in Premium Elektrikli Sedanı ID.7 Satışa Sunuldu
- BMW Motorrad, BMW R 12 S’i Sundu:BMW R 90 S’e Saygı Duruşu
- 150 Adet Mercedes-Benz Sprinter Minibüs Teslimatı
- Tamamen Elektrikli, 410 km Menzilli Yeni Mercedes-Benz EQV Türkiye’de
KİMİMİZ PATRON OLSAK DA ASLINDA HEPİMİZ MÜŞTERİYİZ…
Her kim olursak olalım bir şekilde hep daha fazla kazanç isteği ile yanıp tutuşurken maddi olarak katkıda bulunmak yerine, titr vs. ile mi ödüllendiriyorsunuz?
Başlıktaki sıraya göre yol alalım arzu ederseniz, ilk sözümüzü patronlara söyleyelim.
Hep yakınıyoruz, işler düştü. Rakamlar kötü. Piyasanın tadı yok. Elemanlar yeterince koşturmuyor. Ürünlerim çok iyi de aaah işini sahiplenen birkaç adamım olsa…
İşte tüm bu yakınmalardan sıyrılmak adına, çalışanlarınızı ne kadar teşvik ettiğinizi biliyor musunuz? Veya teşvik ediyor musunuz? Teşvik önceliktir, hareketlendirir.
Paylaşın ki kazancınız artsın
İyi olanlar daha iyi olsun diye prim sistemi uyguluyor musunuz? Veya bu çok kazanmaya başladı deyip priminde azaltmaya mı gidiyorsunuz, yoksa sistemi mi değiştirmeye kalkıyorsunuz? Paylaşın ki kazancınız artsın, daha çok kazanın.
Her kim olursak olalım bir şekilde hep daha fazla kazanç isteği ile yanıp tutuşurken maddi olarak katkıda bulunmak yerine, titr vs. ile mi ödüllendiriyorsunuz? Titr iyidir ama unutmayın bir eleman için daha çok kazanç daha iyidir.
Kazanç ve motivasyon
Unutmamalı ki, Kazancı bol olan personelin motivasyonu çok olur. Mutludur. Mutlu eder
Bütün elemanlardan aynı performansı alamayabiliriz ama içlerinden iyi olanların performansını artırabiliriz.
Performansını beğenmediklerimizi, yenileri ile değiştirmek yerine onlardan beklentilerimizi yükseltmeyip, onların beklentilerinin de ayrıca maximize olmamasını sağlamalısınız.
Müşteri son sözü söyleyendir
Birçoğumuz satışlarımızda ürünümüze çok inanıp, güvendiğimizden belli ki; ürünün özelliklerine odaklı satış yapma gayreti içindeyizdir. Oysa müşteri faydaya endekslidir.
Ürünü alırsa ne faydasını görecek, almazsa ne kaybedecek?
İşte satışlarımızda bu mihenge dikkat etmeliyiz. Empati yapmalı ve müşterinin yerine kendimizi koymalıyız.
Müşteri olsa idik bu ürünü alır mıydık, alma gerekçemiz ne olurdu? İşte bu gerekçeler bizi satışa yaklaştıracaktır.
Müşterili günler
Neden almalıyız, alınca ne değişecek? Bu ürüne ihtiyacım var mı?
Satış uğraşlarımızı; ürünün fiyatı, özellikleri yerine bu ne ve neden sorularına yoğunlaştırmalıyız.
Başta söylediğim gibi, bizler aslında hepimiz birer müşteriyiz.
Bol empatili, müşterili günler dilerim.
Kalınız sağlıcakla…
0 comments