- TOYOTA GAZOO Racing WRC’de 4. Kez Üst Üste Markalar Şampiyonu Oldu
- Yeni Nesil MINI Ailesi Dönüşümünü Tamamladı
- Thierry Neuville ve Martijn Wydaeghe İkilisi 2024 WRC Dünya Pilotlar Şampiyonu Oldu
- Fenerium Ürünleri Ford Trucks Özel Tasarım F-MAX Araçları ile Türkiye Yollarına Çıkıyor
- Yeni eSprinter ile Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar’da Elektrikli Dönüşüm Başlıyor
- Hyundai’den Yenilikçi Bir Elektrikli SUV Mobilitesi: IONIQ 9
- Volkswagen’in Şehirli Elektriklisi ID.4 Satışa Sunuldu
- PEUGEOT, 7 Koltuklu SUV Modeli 5008 ve E-5008’i Türkiye’de Satışa Sundu
- İş Dünyasındaki Kadınların Başarılarına Yeni Bir Rol Model; “Didem Aras’ın Başarılarla Dolu Yolculuğu”
- BYD Türkiye, Altı Modelle Heyecan Verici Yeni Dönemini Başlatıyor
Volvo Car Group Cenevre’de Concept Estate’i Tanıtıyor!
Volvo Car Group, Cenevre Otomobil Fuarı’nda konsept otomobil üçlemesinin sonuncusunu tanıtıyor. Concept Estate, ilk iki konsept otomobilde sergilenen ve çok beğenilen dış tasarım dilini devam ettirirken ilk kez Volvo’nun gelecekteki modellerinin iç tasarımlarının nasıl görüneceği ve işleyeceğini de gözler önüne seriyor.
Volvo Concept Estate’in en çarpıcı iç tasarım özelliği sadeliği. Geleneksel düğme ve kontrol seçeneklerinin yerini, kabini doğrudan 21’inci yüzyıla taşıyan, orta konsoldaki büyük, tablet benzeri dokunmatik kontrol paneli alıyor.
Volvo Car Group Tasarım Bölümü Kıdemli Başkan Yardımcısı Thomas Ingenlath, “Temel fikir, kontrolleri ve bilgiyi mükemmel derecede sezgisel ve kullanıcı dostu bir şekilde organize etmek. Her şey tam olarak olmasını beklediğiniz yerde, bu da sürüşü daha keyifli, verimli ve güvenli kılıyor,” diyor.
Dokunmatik ekran, özel olarak tasarlanmış yazılımı ile birlikte Volvo’nun yeni araç içi kullanıcı deneyimi için ana kontrol paneli olacak. Ses, oynat/durdur, flaşör ve cam rezistansı gibi birkaç önemli işlev haricinde tüm düğme ve kontrollerin yerini alacak olan sistem, ayrıca sürücünün önündeki gösterge paneli ile sorunsuzca etkileşime geçecek.
Volvo Car Group İç Tasarım Direktörü Robin Page, “Gittikçe artan sayıda fonksiyon için düğmeler ve kontrollerle uğraşmak zorunda kalmamak, bir çift kelepçeden kurtulmak gibi,” diyor. “Bu, dikey ekran etrafında güzel bir iç mimari inşa etmeyi mümkün kılıyor. Konsept otomobil, bu kullanıcı ara yüzünün nasıl yeni otomobil neslimize entegre edileceğini sergiliyor.”
Volvo, fonksiyonellik, sağlamlık ve pratikliği performansla birleştirerek station otomobili yeniden tanımlayan şirket. V70 ve XC70 pazardaki en saygın station’lar arasında ve yeni Concept Estate şirketin ilerideki modellerinde bu mirastan nasıl fayda sağlayabileceğine işaret ediyor.
Volvo, konsept otomobilleriyle ardı ardına başarılar kazanıyor. Concept Coupe, Frankfurt Otomobil Fuarı’nda önde gelen bir Alman otomobil dergisi tarafından ‘Car of the Show’ olarak tanımlanmıştı; Concept XC Coupe ise Detroit Otomobil Fuarı’nda prestijli ‘Eyes ON Design’ ödülünü kazandı.
Yeni ve merakla beklenen XC90 SUV ve onu takip edecek otomobillerin nasıl görüneceklerine dair ilk önemli ipuçlarını sağladıkça, Volvo’nun konsept otomobillerine olan global ilgi artıyor. XC90’ın 2014’ün sonlarında satışa çıkması bekleniyor.
Concept Estate’in arkası, 1970’lerin başlarına ait Volvo 1800 ES’in tasarımını hatırlatıyor.
Thomas Ingenlath, “1800 modelleri, güzel formları ve detaylarıyla tanınan ikonik Volvo’lardı. Bununla birlikte, onların iç ve dış tasarımlarına ait unsurları kullanmanın retro olmakla hiçbir ilgisi yok. Biz, ihtişamlı bir geçmişle olan bu incelikli bağları, saf güzelliğin Volvo kimliğinin tanıdık bir parçası olduğu bir gelecek yaratmak için kullanıyoruz,” diyor.
1800 modellerinden zekice alınan ilham, iki kollu direksiyon simidi, gösterge paneli ve göstergeler gibi Concept Estate’in içindeki pek çok detayda da belirgin.
Robin Page açıklıyor: “Volvo tarihinin ilk kırk yılı klasik işçilik ve yüksek kaliteli materyallerle karakterize. Biz, marka DNA’mızın bu hayati parçasını, daha yakın zamana ait teknoloji ve akıllı fonksiyonelliğe adanmışlıkla birleştiriyoruz. Concept Estate’de aynı zamanda İskandinavya’nın yaratıcı yanını da karışıma dahil ettik. Sonuç, özgün materyallere ve güzel detaylara sahip egzotik bir kabin oldu.”
Güzel ve farklı
Bu yaklaşımı – çok yönlü Volvo fonksiyonelliğinin özünü temsil eden – ikonik station otomobile uygulamak, hem güzel hem de farklı bir otomobil yaratıyor.
Cömert aks aralığı, alçak kaput, şık siluet ve cam tavan, dinamik ve yetenekli üç kapılı sports wagon’un görünümüne katkıda bulunuyor. Yoğun, koyu kahverengi inci rengi ile parlak, beş kollu 21 inç jantlar arasındaki kontrast otomobilin modern ve klas atmosferine katkıda bulunuyor.
Tıpkı kısa süre önce çıkan Concept Coupe ve Concept XC Coupe gibi Volvo Concept Estate’in yüzü de kaputtaki yeni topografi ve yeni T-şekilli DRL kılavuz ışıkları içeren farlarla çevrili ‘yüzen’ ızgara ile karakterize edilmiş. Arka stop lambalarının imzası, Volvo Cars’ın yeni tasarım yönündeki bir başka ayırt edici unsur.
Çağdaş İsveç yaşam tarzı ve tasarımından doğan dışadönük ve renkli trendler, tasarım ekibi için güçlü ilham kaynakları oldu. Yolcular, dört koltuğun hepsinde turuncu emniyet kemerleri ile bağlanıyor ve İsveçli tasarımcı Kasthall’a ait özel yün dokuma halılar aynı vurgulayıcı yoğun rengi taşıyor.
Kristal netliğindeki Orrefors/Kosta Boda marka vites kolu aynı zamanda turuncu bir parıltıya sahipken, tavan döşemesi ile ön koltukların yan taraflarındaki kareli siyah ve beyaz yün dokuma ‘odaya’ eğlence katıyor.
Thomas Ingenlath, “Yaratıcılık İsveç toplumunda gittikçe gelişiyor. Buna tasarım ve teknolojinin yanı sıra moda, müzik ve sahne sanatları da dahil. Biz, İsveç ruhunu ifade edecek yeni, heyecan verici bir yol yaratmak için tüm bunları ilham kaynağı olarak kullandık,” diyor.
Bir İskandinav oturma odasının verdiği his
Tärnsjö marka kalın, doğal tabaklanmış eyer derisi ile kaplı gösterge paneli gibi el yapımı, rafine detaylar; cilalı, doğal olarak yıllanmış ahşaptan yapılmış bölümler; ve işlenmiş bakır detaylar da Concept Estate’in kabinindeki İsveç’e has atmosferi vurguluyor.
Robin Page, “Kabin olağanüstü derecede canlı. Cam tavan ve hafif, yumuşak Bridge of Wear deri ile kaplı koltuklar, bir İsveç oturma odasının ayırt edici özelliği olan o parlak ve sıcak hissi korumaya yardımcı oluyor. Sizi ayrılmak istemeyeceğiniz kadar rahat ettiren bir yer,” diyor.
Özel olarak tasarlanmış İsveç ‘kubb’ oyunu
Ambiyans, aracın içindekilere bir piknik ve İsveç “kubb” oyunu oynamak üzere durmak için ilham verebilir. Özel olarak tasarlanmış oyun seti arkadaki bagaj zemininde görülebiliyor.
Robin Page, “Kuralları bilmiyor musunuz? Sorun değil. Transparan zemine basılmış durumdalar. Ve yağmur da bahane değil. Keza otomobilin arkasında özel Stutterheim yağmurluklar bulacaksınız,” diye açıklıyor.
0 comments