Yeni XC90, Şirketin Yeni Ölçeklenebilir Ürün Mimarisi İle Üretilen İlk Volvo Olacak!

Ağustos sonunda dünya lansmanı gerçekleştirilecek olan Yeni Volvo XC90, Ölçeklenebilir Ürün Mimarisi (SPA) modüler şasi teknolojisi ile üretilen kendi sınıfındaki ilk otomobil olacak.

Geçtiğimiz 4 yıl içerisinde Volvo tarafından geliştirilen Ölçeklenebilir Ürün Mimarisi (SPA), şirketin halen devam eden 11 milyar dolarlık değişim planlarının yapı taşını oluşturuyor. İlk kez yeni XC90 ile lanse edilecek olan SPA, ardından tüm ürün sınıflarında kullanılıyor olacak.

SPA’nın faydaları iki yönlü.  SPA’nın esnekliği öncelikle Volvo mühendis ve tasarımcılarını daha özgür kılıyor; onlara çok daha geniş bir yelpazede tasarım olanağı sağlarken, aynı zamanda sürüş özelliklerini artırmalarını, en yeni güvenlik özelliklerini uygulamalarını, en son bağlantılı araç teknolojileri sunmalarını ve kabin içi alanı genişletmelerini mümkün kılıyor.

Volvo Cars Ar-Ge Kıdemli Başkan Yardımcısı Peter Mertens, “SPA ve XC90 bizim Volvo-by-Volvo stratejimizin en sağlam kanıtları. XC90’ın sunduğu lüks, konfor, çok yönlülük, verimlilik ve güvenliğin muhteşem kombinasyonu SUV sınıfını yeni bir boyuta taşıyor. Tıpkı mevcut XC90’ın ilk günlerinde taşıdığı gibi.” diyor.

SPA ayrıca, geniş bir otomobil yelpazesine izin vererek, -her biri farklı karmaşıklıkta olan- güç aktarma organları, elektrik sistemleri ve teknolojilerin aynı mimari üzerinde yer almasını sağlayarak ve önemli bir ölçek ekonomisi oluşturarak Volvo’nun gelecekteki otomobil üretim şeklini değiştirecek.

Dr. Mertens, “SPA, bize yeni bir teknolojik başlangıç sunuyor. Yeni XC90’da ve gelecek modellerde yer alan parçaların neredeyse yüzde 90’ı yeni ve eşsiz. Konu hayati alanlarda, kalite ve teknolojinin düzeyine geldiği zaman, biz çıtayı premium ligin en üst noktasına taşıyoruz” diyor.

Özgür kılan teknoloji

Tasarımcılar için daha fazla Özgürlük

SPA sayesinde,  örneğin aks mesafesi, uzantılar, araç yüksekliği ve ön yükseklik gibi bazı alanlarda yer alan daha önceki tasarım kısıtlamaları ortadan kalkıyor.

Volvo Cars Tasarım Bölümü Kıdemli Başkan Yardımcısı Thomas Ingenlath “Bu bize daha kendinden emin duruşa sahip, dinamik oranlara ve belirli sayıda seçkin tasarım imzası taşıyan otomobiller tasarlama özgürlüğü sağladı. Son üç konsept otomobilimiz de bu özellikleri taşıyor. Yeni XC90 tamamen farklı bir otomobil olsa da, iki hafta sonra kendisiyle tanışınca aradaki ilişkiyi hemen anlayacaksınız” diyor.

Sıradışı sürüş keyfi ve esneklik.

Yeni SPA şasi teknolojisi ağırlığı azaltıp, ağırlık dağılımını iyileştirirken sürüş konforundan taviz vermeden sürüş keyfini artırıyor. SPA, ayrıca otomobilin içinde de büyük bir esnekliğe izin veriyor. Yeni XC90, yenilikçi bir şekilde tasarlanmış koltuklar sunuyor, bu koltuklar aynı zamanda hem ikinci hem de üçüncü koltuk sırasındaki yolcular için araç içi alanı sağlayarak yeni XC90’ın gerçek bir yedi koltuklu olmasına katkıda bulunuyor.

İkinci sıradaki tüm koltuklarda bulunan kaydırma işlevi üçüncü sıradaki yolculara daha fazla bacak alanı sağlamak ya da bagaj alanını artırmak için kullanılabiliyor. Üçüncü sıradaki koltuklarsa boyları 170 cm’e kadar olan yolcular için sınıfında lider konfor vaat ediyor.

Dr. Mertens, “SPA, bize dünyanın ilk ödün vermeyen SUV’unu yaratma fırsatı verdi” diyor. “Çok daha küçük ve alçak bir otomobilin çevikliğine, her şeye hakim olduğunuz hissini veren cömert bir iç kabine ve ayrıca güç ve düşük emisyon oranlarını bir araya getiren rakipsiz bir güç aktarım sisteminin sunduğu adrenalin akışına sahip olacaksınız. Tabi tüm bunlar dünya standartlarında güvenlik standart anlamına gelen Volvo sembolünün altında olacak” diye ekliyor.

Güç ve yakıt verimliliğinin rakipsiz kombinasyonu

Yeni XC90, her biri performans ve yakıt verimliliğinin olağanüstü bir kombinasyonuna sahip, bir dizi Drive-E motor seçeneği sunuyor. Bu 2 litre, 4 silindirli, dizel ve benzinli modüler motor ailesinin farklı düzeylerdeki turbo düzeyleri yüksek güç ve çekiş sunan versiyonlardan, yakıt-verimli versiyonlara kadar tüm seçenekler için mevcut.

XC90’ın türünün en iyi örneği olan “Twin Engine” motoru, 2 litrelik, 4 silindirli supercharged turbo benzinli bir motoru elektrikli bir motor ile bir araya getiriyor ve 400 HP’ye kadar güç ve yaklaşık 60 g/km (NEDC sürüş döngüsü) karbondioksit (CO2) emisyonuylarakipsiz bir güç ve temizlik sunuyor.

SPA, yolcu ya da bagaj alanından feragat etmeden elektrifikasyonun her seviyede entegre edilebilmesini mümkün kılıyor. Diğer otomobil üreticileri bir batarya paketi yığınını lüks ve geniş bir iç mekânla birleştirmek için mücadele ederken, Volvo SPA sayesinde bunun üstesinden gelmeyi başarmış durumda.

Hiçbir ödün vermeden artırılmış güvenlik

SPA sayesinde Volvo, tasarım, boyutlar ve ağırlık ile ilgili hiçbir konuda taviz vermeden şirketin güvenlik konusunda dünyaca bilinen şöhretini desteklemeye devam ediyor. Güçlendirilmiş bor katkılı çeliğin bol miktarda kullanılması sayesinde SPA otomobiller daha kompakt ve aynı zamanda daha güvenli üretilebiliyor.

SPA, aynı zamanda otomobilin zeka düzeyini önemli ölçüde artıracak yenilikçi bir elektriksel mimari de içeriyor. Mikroişlemci, algılayıcı ve kamera teknolojisi gibi hızlı gelişen alanlardaki yeni teknolojilerin entegrasyonuna imkan sağlıyor. Böylelikle yeni kaza-önleme güvenlik çözümleri sunulabiliyor –ve yeni multimedya ve bağlanma seçenekleri de hızla uygulanabiliyor.

Dr. Mertens, ”Otomobilin içerisinde yer alan tüm bağlantılar üzerinde tam anlamıyla hâkimiyet sağlayacak, tek bir sinir sistemi yarattık. Bu sektörde eşsiz bir şey” diyor.

Endüstriyel faydalar

Ölçeklenebilir mimarinin ürünle ilgili faydalarının yanında endüstriyel faydaları da bulunuyor.

SPA, Volvo’ya aynı birleşik modüller ve ara yüzler, ölçeklenebilir sistemler ve parçalar üzerinde üretilen ve esnek bir üretim sistemi ile inşa edilen otomobillerden oluşan bir model yelpazesi geliştirme izni veriyor. Bu, 60 serisi ve üzeri tüm Volvo modellerinin ne kadar karışık olduğuna bakmadan aynı üretim hattı üzerinde üretilebileceği anlamına geliyor.

Volvo’nun yeni yüzü: “Thor’un Çekici” farlar

Volvo bugün, ilk defa yeni XC90 SUV’un önden görünümünü diğer bir deyişle “yüzü”nü ortaya çıkarıyor. T şeklinde farlar ile ayrışan ön yüz, tasarım ekibi tarafından ünlü İskandinav gök gürültüsü tanrısı Thor’un kullandığı çekiçten ilham alınarak, Thor’un Çekici olarak adlandırıldı.

Mr. Ingenlath, “Dikiz aynasından bakan herkes arkasında yeni bir XC90 olduğunu hemen anlayacak” diyor ve ekliyor “XC90, yolda fark edilen bir otomobil…”